Plastiğin Yolculuğu: Plastik Atıklarla İlgili Gerçekler

Plastik deyip geçmeyin! İçme suyunda, yediğimiz yiyeceklerde, içtiğimiz kahve bardağında, ürün ambalajlarında, günlük yaşamda kullandığımız malzemelerde kısaca plastikler hayatımızın her yerinde. Kontrolsüz biçimde kullandığımız ve pratik olduğunu düşündüğümüz bu plastikler çevre ve insan sağlığı açısından tehdit oluşturuyor.

Plastiklerin gezegenimiz ve insan sağlığı açısından risk teşkil ettiğini hepimiz duymuşuzdur. Fakat, plastiklerle ilgili yapılan araştırmalarda ortaya çıkan rakamlar, durumun sandığımızdan daha ürkütücü olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan araştırma sonuçlarına göre, plastik kirliliği bu şekilde devam ederse 2050 yılında denizlerde balıktan çok mikroplastiklerin yer alacağı öngörülüyor.

Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yayımlanan "Küresel Plastik Görünümü" raporu, dünya genelinde mevcut plastik atıkların yalnızca yüzde 9'unun başarılı bir şekilde geri dönüştürüldüğünü dile getiriyor. 1950 yılında yalnızca 1,5 milyon metrik olan küresel plastik üretimi 2022 yılı itibarıyla tam 367 milyon metrik tona yükseldi. 8 milyar nüfusundaki dünyada kişi başı yılda 45 kilo plastik üretilmesi demek.

Dünyayı Saran Plastik Gerçeği

Plastikler ucuz, hızlı ve kolay ulaşılabilir olması sebebiyle yaygın olarak tercih ediliyor. Dünyada her yıl yaklaşık 5 trilyon plastik poşet tüketilirken her 1 dakikada 1 milyon adet pet şişeli ürün satılıyor. Plastik ambalajlar ise hayatımızın hemen hemen her alanına girmiş durumda. Çöpe atılan plastik malzemeler, gözümüzün önünden kaybolsa da plastikler doğada yüzyıllarca çözünmeden kalmayı başarıyor.

Günümüzde plastikler selüloz, kömür, tuz, ham petrol ve doğal gazdan üretiliyor. Plastiğin ana hammaddesi ise kauçuk değil petrol. Plastik sektöründeki büyümeyi tıpkı nükleer silahlar gibi ikinci dünya savaşına borçluyuz. Cephede savaşan askerlere paraşüt, matara ve giysi gereksinimi plastik kullanımını yaygınlaştırdı. Ancak, plastiği bu kadar yaygınlaştıran yalnızca bu etkenler değil. Plastikten kısa sürede ve pratik bir şekilde kurtulabiliyoruz. Çoğunlukla tek kullanımlık olması sebebiyle kullandıktan sonra çöpe attığımızda kurtulduğumuzu düşünüyoruz. Ancak plastik atıklardan kurtulmak o kadar da kolay değil.

Plastiklerin doğada çözünmesi ve kaybolması yüzyılları buluyor. Plastik atıkların çok az bir kısmı geri dönüştürülebiliyor. Almanya gibi gelişmiş bir ülkede bile bu oran yalnızca yüzde 10'larda. Plastiklerin yaklaşık yüzde 15'i teknik ve ekonomik olarak geri dönüştürülebilir nitelikte. Geri dönüştürülebilir nitelikte olan plastiklerin sayısı ise oldukça az. Bunların da uygun şekilde kaynağında ayrıştırılmaları ve temiz olmaları gerekiyor. Plastikler ayrıca metal veya cam gibi defalarca geri dönüştürülemiyor. En fazla birkaç kez geri dönüştürüldükten sonra baş edilmesi gereken bir atık halini alıyor.

Geri dönüştürülemeyen plastikler doğal şartlar altında yok olmuyor. 10 santimetrelik bir plastik atık en az 30 bin serbest gezen mikroplastiğe dönüşüyor. Her yıl okyanusa, nehirlerden ve sahillerden yaklaşık 8 milyon ton plastik atık ulaşıyor. Okyanuslara her sene 12 milyon metrik ton kadar plastik karışıyor. Plastik atıklar nedeniyle her yıl çok sayıda deniz canlısı ve kuş ölüyor.

Okyanusa karışan mikroplastikler, okyanus tabanında birikip gıda zincirine dahil oluyor. Bu mikroplastikler yediğimiz balığa, içtiğimiz suya geçiyor.

Dünya, Plastik Atık Yönetiminde Ne Durumda?

Gelişmiş ülkeler, kolay geri dönüştürülebilen ve tüketim zincirine tekrar dahil edilebilen plastikleri ülke içerisinde dönüştürüyor. Ancak kirli, dönüştürülmesi imkansız veya kar etmeyen plastik atıklar diğer ülkelere yollanıyor.

Hindistan, Çin ve Endonezya gibi kalabalık ülkeler plastik atık ithal edilen ülkeler arasında yer alıyor. 2017 yılına kadar Çin, dünyada en fazla atık ithal eden ülkeydi. AB ülkelerinden yılda bir milyon tonun üzerinde plastik atık ithal ediyordu. Ancak Çin, Endonezya ve Hindistan kötü atık idaresinden kaynaklanan plastik kirliliğinde ilk sıralarda yer alıyor. Ülkede ciddi çevre kirliliği sorunları yaşanan Çin, atık ithalatı ile olumlu adımlar atmaya başladı.  2018 yılında Çin'e karışık ve kirli atık ihracatı durdu.

Geri dönüştürülmek üzere plastik atık gönderilen ülkelerden biri de Türkiye. Çin'in 2018 yılında plastik atık ithalatını yasaklamasının ardından Türkiye, AB ülkelerinden en çok atık ithal eden ülkesi konumuna geldi. AB ülkelerinin ihraç ettiği toplam kirli ve karışık plastik atıkların yüzde 15,4'ü Türkiye tarafından ithal ediliyor.

BBC News tarafından yapılan haberde, geçtiğimiz yıl Birleşik Krallık'tan ülkemize geri dönüştürülmek üzere 160 bin tondan fazla plastik atık gönderildiğini açıklandı. Greenpeace Türkiye verilerine göre 2021 yılında yaklaşık 520 bin ton atık ithal edildiği belirtiliyor.

https://www.cokyasarholding.com.tr/

Diğer Blog İçerikleri